URANÜS

URANÜS

Güneşten uzaklık sırasına göre yedinci gezegendir. Uranüs’ü ilk defa 1781 yılında Sir William Herschel keşfetmiş fakat o zamanlar bunu kuyruklu yıldız sanmıştı. Yapılan devamlı gözlemler sonucunda Herschel’in gezegeni buluşundan dört ay sonra bir başka astronom A. J. Lexell bunun güneşin etrafında dönen yeni bir gezegen olduğunu anladı.
Uranüs iyi ve berrak havalarda gözle görülebilen bir gezegendir. Güneşten uzaklığı dünyanın güneşe olan uzaklığından 19,18 defa daha fazladır. (3.000.000.000 km.’ye yakın) Dünyadan uzaklığı ise 2.500.000.000 km. ile 3.100.000.000 km. arasında değişir. Uranüs’ün güneş etrafındaki yörüngesinin yarı çapı 20.000 km.’yi geçer. Böylece çok büyük bir çember çizen Uranüs güneş çevresindeki devrini ancak 84.015 yılda tamamlar. Yani Uranüs’ün bir yılı bizim 85 yılımızdan fazladır.
Büyük bir gezegen olan Uranüs’ün çapı 49.693 km.’dir. Dünya çapının 12.765 km. olduğu düşünülürse Uranüs’ün ne kadar büyük olduğu daha kolay anlaşılır. Bununla beraber Uranüs Güneş Sistemi’ni meydana getiren gezegenler arasında büyüklük bakımından Jüpiter, Satürn ve Neptün’den sonra dördüncü gelir.
Görüldüğü gibi dev gezegenlerden olan Uranüs’ün kütlesi dünyanın kütlesinin 1,54 katıdır. Yoğunluğu ise dünya yoğunluğunun ancak 0,23′i su yoğunluğunun da 1,56′sı kadardır.
Uranüs Nasıl Bir Gezegendir
Uranüs ışığı yansıtma özelliği çok yüksek olan gezegenlerden biridir. Büyük bir teleskopla bakıldığı zaman mavimtrak kurşuni renkte bir disk halinde görünür. Bu diskin üzerinde çeşitli kuşaklar vardır. Bu kuşaklar koyu renklidir.
Kozmolojik araştırmalar gezegenin daha çok hafif elemanlardan meydana geldiğini ortaya koymuştur. Bu elemanların çoğunu hidrojen ve helyum teşkil eder. Gezegenin atmosferinde de helyum ve hidrojen vardır. Gezegenin ve atmosferinin sıcaklığı —200°’dir.
Uranüs’ün Uyduları
Dev gezegenin büyük beş uydusu vardır. Ancak toplam uydu sayısı 27′dir. Bunlardan Oberon ve Titania adı verilen ikisi 1787′de gezegeni ilk gören Herschel tarafından keşfedilmiştir. Diğer ikisi Afiel ve Umbriel 1851′de astronom William Lassell tarafından bulunmuştur. Beşinci uydu ise ancak 1948′de Kuiper tarafından keşfedilmiş adına da Miranda denmiştir. Uydular arasında Uranüs’ten en uzak olanı Oberon (500.000 km. kadar), en yakını da Miranda’ dır (125.000 km. kadar)



NEPTÜN

Neptün gezegeni

 Güneş Sistemi'nin sekizinci ve Güneş'e en uzak gezegenidir. Adını Roma deniz tanrısı Neptunus'ten alan gezegen, çapına göre en büyük dördüncü, kütlesine göre ise en büyük üçüncü gezegendir. Dünya'nın 17 katı kütlesiyle ikizi sayılabilecek Uranüs'ten çok az büyük ve daha yoğundur.[1] Güneş'e olan uzaklığı ortalama 30 Astronomik birimdir (AU).




23 Eylül 1846'da keşfedilen Neptün,[2] deneysel gözlemlerden önce matematiksel tahminlerle bulunan ilk ve tek gezegendir. Alexis Bouvard, Uranüs'ün yörüngesindeki beklenmeyen değişikliklere, bilinmeyen bir gezegenin kütleçekimsel etkisinin sebep olduğunu öngördü. Daha sonra Neptün, Johann Gottfried Galletarafından Urbain Le Verrier'in tahmin ettiği pozisyonun çok yakınında bir bölgede gözlemlendi. Kısa bir süre sonra da en büyük uydusu Triton keşfedildi. Kalan 12 uydusu ise ancak 20.yy'da keşfedilebildi. Neptün şimdiye kadar sadece Voyager 2 tarafından ziyaret edildi.


Neptün'ün yapısı Uranüs'e çok benzemektedir, bununla beraber bu ikisi, daha büyük gaz devleri olan Jüpiter ve Satürn'ün yapısından biraz farklıdırlar. Neptün'ün atmosferi, Jüpiter ve Satürn'ün atmosferi gibi ağırlıklı olarak hidrojen ve helyum, ve az miktarlarlar da hidrokarbonlar ve azottan oluşmakla beraber, görece yüksek miktarlardaki suamonyak ve metan buzları ile onlardan ayrılmaktadır. Gök bilimcilerin Uranüs ve Neptün'e bazen buz devleri demesinin nedeni de işte bu farklılığı vurgulamaktır.[3] Neptün'ün iç katmanları, Uranüs'e benzer şekilde ağırlıklı olarak buz ve kayaç malzemelerden oluşmaktadır.[4] Atmosferinin üst katmanlarında bulunan metan, gezegene mavi görüntüsünü vermektedir.[5]

Uranüs'ün durağan atmosferinin aksine Neptün'ün atmosferi hareketli ve göze çarpan hava olayları ile dikkat çekmektedir. Örneğin, 1989'daki Voyager 2 yakın geçişi sırasında gezegenin güney yarım küresinde Jüpiter'deki Büyük Kırmızı Leke'ye benzer bir Büyük koyu leke vardı. Bu atmosfer olayları, 2100km/s'e varan hızlara sahip Güneş Sistemi'ndeki en güçlü rüzgarlar tarafından gerçekleştirilmektedir.[6] Güneş'e olan uzaklığı nedeniyle, Neptün'ün üst atmosfer katmanları, -218°C'ye kadar düşen sıcaklığıyla Güneş Sistemi'ndeki en soğuk yerlerdendir. Bununla birlikte, gezegenin merkezi yaklaşık 5000 °C kadar sıcaktır.[7][8] Neptün, 1960'larda farkedilen ve 1989'da Voyager 2 tarafından kesin olarak onaylanan çok ince ve parçalı bir halka sistemine de sahiptir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder