JÜPİTER

JÜPİTER


Jüpiter, 71370 km ekvator yarı çapı ile Güneş Sistemindeki en büyük gezegendir ve Güneş'e yakınlık bakımından 5. sırada yer alır. Kütlesi yaklaşık olarak dünya kütlesinin 318 katıdır. Bu dev gezegen Güneş çevresindeki turunu 11.86 yılda tamamlar. Çok büyük bir gezegen olduğu için küçük bir teleskopla bile ekvatora paralel olarak uzanan farklı renkteki kuşakları seçilebilir. Jüpiter hakkında ne yazık ki halen kesin bilgiler bulunmamaktadır. Yüzeyi atmosferi ve uyduları hakkında sadece tahminlerde bulunulmaktadır. Bu tahminlere göre çok yoğun bir atmosferi ve de küçük bir çekirdeği bulunmaktadır. Gezegenin içi hakkında yapılan tahminlere göre saf hidrojen veya %1-2 helyum içeren hidrojen ve %1-2 oranında diğer elemanlardan oluşmuştur. Jupiter güneşten aldığı enerjini yaklaşık olarak 2.5 katını çevresine yaymaktadır bunun nedenini gezegendeki gravitasyonel çökmenin hala sürmesi olarak tahmin edilmektedir. Jupiterin çevresinde 6500 km genişliğinde ve bir kaç km kalınlığında bir halkası bulunmaktadır. 





Bu dev gezegen çok büyük bir magnetik alana sahiptir. Bu alan sayesinde bilinen 16 uydusu bulunmaktadır. Fakat gezegenin uydularının 16 ile sınırlı olmadığı ve başka uydularının da bulunduğu tahmin edilmektedir. Jupiter hakkındaki ilk bilgiler Nasa'nın 70'li yıllarda gönderdiği Pioneer 10 ve Pioneer 11 uzay sondaları tarafından elde edilmiştir. Fakat Jüpiter hakkındaki en önemli bilgiler 1995 yılında jüpitere ulaşan Galileo uzay sondasından alınmıştır. Galileo'nun gönderdiği bilgiler sayesinde Jüpiterin 4 büyük uydusu (Io, Europa, Ganymede ve Callisto) bulunmuş ve bunlara Galileo uyduları adı verilmiştir. Bu 4 Uydu gezegen ile aynı yönde dönmektedir. Fakat daha sonra bulunan küçük ve gezegene daha yakın olan uydular gezegene zıt yönde dönmektedir. Bu udular içinde en ilginci Europa uydusudur. Dünyadan yapılan incelemelere göre bu uydunun yüzeyinin su buzlarıyla kaplı olduğu ve hiç bir çarpma kraterinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu uydunu üzerinde yer alan ve değişik yönlerde düzgün olarak uzanan çatlaklar, yüzeydeki buzların attaki sıcak bir deniz üzerinde yüzdüğünün sanılmasına neden olmuştur. Bu da bu uydu üzerinde canlı olabilme olasılığını artırmaktadır.


Özellikleri :

Güneşe Olan Uzaklığı 778.000.000 km

Yarı Çapı 71370 km
Kütlesi 1898 x 10 24 kg
Yoğunluğu 1326 kg/m3
Atmosferik Basınç ----
Sıcaklığı 110 K°
Görünür Parlaklığı -2.0 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi 11.86 gün
Kendi Ekseninde Dönme Süresi 9.9250 saat

Dönme Hızı 13.07 km/sn

Dünya'dan bakıldığında parlak bir disk biçiminde görünen Jüpiter Venüs'ten sonra en parlak gezegendir. Eski astronomlar bu gezegene , Eski Roma mitolojisindeki tanrıların tanrısı olan olan ve Eski Yunan'ın en büyük tanrısı Jüpiter'in adını vermişlerdir. Kuşkusuz o zamanlar bu adın bu gezegene ne kadar uygun düştüğü bilmiyorlardı. Gerçekten de, bütün gezegenler bir araya gelse gene de Jüpiter'in büyüklüğüne ulaşamazlar.



SATÜRN
Satürn hakkında kısa bilgi

Güneş’e uzaklık: 1.429.400.000 km Yörüngede dolanma süresi: 29.5 yıl Dönme süresi: 10,2 saat Ortalama bulut sıcaklığı: -125 C Yarıçap: 60.268 km Uydu sayısı: 30 Kütle: 95,181 Dünya kütlesi Atmosfer bileşimi: %97 hidrojen, %3 helyum ve çok az miktarda diğer gazlar Detaylı Bilgi: Satürn, Güneş’e uzaklık sıralamasında altıncıdır. Jüpiter gibi Satürn’de neredeyse tümüyle gazdan oluşur. Kedi çapının beş katı çapa sahip olan çok güzel görünüşlü halkaları olduğu için Satürn’e Halkalı Gezegen denir.



Satürn, çıplak gözle kolayca görülebilen en uzak gezegendir. Parlak , altın renkli bir yıldıza benzer. Gezegen diskini ya da halkaları görmek için bir teleskop kullanmak gerekir. Satürn’ün halkaları , aletleri oldukça ilkel olan eski astronomların aklını karıştırmıştı. Galileo 1610 yılında ilk kez teleskopla Satürn’e baktığında, sanki üçlü bir gezegen sistemiymiş gibi, her iki yanında birer uydu gördüğünü sanarak şaşırmıştı. İki yıl sonra ise uydular görünmez olmuştu. Satürn Güneş çevresinde dolanırken halkalarının açısının ve boyutlarının değiştiğini, aşağıya ya da yukarıya doğru eğildiklerini biliyoruz. Gezegene tam halka düzleminden, yandan baktığımızda halkalr görünmüyorlar. Aslında yok olmuyorlar, ama çok ince olduklarında onları göremiyoruz. Voyager uzay sondaları her ana halkanın binlerce küçük halkadan oluştuğunu buldu . Halkalara ad olarak harfler verildi. Bazıları örneğin F halkası, bükülmüş bir ip gibi dolaşık ve düğümlüdür. Bazıları da tam simetrik değildir. Halkalardaki parçacıklar, toz boyutlarındaki taneciklerden büyük buz bloklarına kadar değişik büyüklüklerdedir. Voyager uzay sondaları aynı zamanda Satürn’ün parlak B halkasının içinde at arabasının tekerler çubuklarına benzeyen çubuklar keşfetti. Çubukların halkalardan kopan tozlardan oluştuğu ve gezegenin manyetik alanı tarafından dönüş yönünde taşındığı düşünülüyor. Bu çubukları teleskopla görmeyi başaran astronomlar da var. Jüpiter gibi Satürn’ün de bazıları Dünya’dan görülebilen çok sayıda uydusu vardır. Güneş’ten çok uzak olmaları nedeniyle bunların çoğu sert buzdan oluşmuşlardır. Pek çoğunda dağlar ve vadiler bulunmasının yanında hemen tümümün yüzeyi kraterlerle kaplıdır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder